15 Mayıs 2011 Pazar

Müjdat GEZEN

Müjdat GEZEN günüydü bugün bizim için. Her yönüyle mükemmel üstat bize çok anlamlı anlar yaşattı. Buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Kaçıranlar derdine yansın! İyi ki varsın Müjdat GEZEN!

5 Mayıs 2011 Perşembe

BAŞLIK DÜŞÜNMEDİM

Birşeyler yazmak geldi içimden, ne hakkında, ne üzerine olduğunu bilmeden aldım kalemi kağıdı elime. Böyle zamanlarda çok rahat ve huzurlu hissediyorum kendimi, yazmak iyi geliyor. Ardı arkasına birçok şeyden bahsedebilirim şu anda. Son zamanlarda neler yaptığımdan mesela... Yoğunluk seviyesi hiç düşmeyen hatta zaman zaman artan haftalar hızla akıp gidiyor hayatımdan, neredeyse bir yıl daha bitecek hiç dinlenme fırsatı bulamadan. Bazen ben mi plansız çalışıyorum diye düşünüyorum ama hakikaten hiç dinlenmeye zaman ayıramıyorum. Belki de dinlenme anlayışımı değiştirmem gerek. Önceki yıllarda daha fazla işler yapmama rağmen kendime zaman ayırabiliyordum, hatta zaman zaman canımın sıkıldığı, ne yapsam acaba diye düşündüğüm anlar bile oluyordu. Ne komik, şimdi tam tersi bir hayat yaşıyorum. Aradaki farka bakıyorum, ne değişti diye, çok fazla şey değişmemiş aslında. Önceleri küçük yerlerde yaşamıştım, ulaşımla vakit kaybetmiyordum mesela. Bunun gibi küçük şeyler değişmiş aslında ama hayatta fark yaratan şeyler 'küçük şeyler' değil midir aslında? Düşünüyorum da şimdi o kadar vaktim olsa kütüphaneler devirebilirdim. Doya doya kitap okuduğum geniş zamanlara hasret kaldım. Umudum yaz tatiline. Gerçi insanoğlu nankör, değil mi? Yaz tatilinde de sıkılırmışım :) Yok yok söz veriyorum sıkılmayacağım, bol bol dinleneceğim inşallah. Yoğunluktan ertelediğim şeyleri telafi etmeye çalışacağım, her ne kadar 'ertelemeye' karşı biri olsam da ( zira telafi edebilecek kadar vaktimiz olmayabilir , nihayetinde ölümlüyüz.) Hayatıma kattığım diğer bir değişiklikten bahsedeyim. Yaklaşık iki aydır bir spor salonuna gidiyorum. Düzenli olarak gitmeye çalışsam da arada devamsızlıklarım oluyor. Şimdi mesela. Şu anda orada olmam gerekirken bu yazıyı yazıyorum. Neden mi? (Umarım) baharın son yağmurları, gök gürültüleri, şimşekleri var dışarıda. Koltuğun bir köşesine sindim hem korkuyor hem yazıyorum. Neyse plates, yoga, latin aerobik, step aerobik ve fitness yapma fırsatı buldum salonda. Çok memnun olduğum ve pozitif elektrik aldığım bir rus hocam var. Çok seviyorum onu. Derslerimiz adeta terapi gibi. Hayatımdaki mutlu edici 'küçük şey' ; spor yapmak. Kendimdeki ilerlemeyi gördükçe mutlu oluyorum. Bakın, yazacak birşey yokmuş gibi görünse de birçok şeyden bahsedilebiliyor. Şimdilik bu kadar. Tekrar yazmak, daha sık yazmak istiyorum. Görüşmek dileğiyle...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

FIRILDAK



Dün akşam izledik bu oyunu.Hakkında fazlasıyla yorum yaptık, tartıştık. İzlerken ise kah düşündük kah ağlanacak halimize güldük. Bildiğim kadarıyla önümüzdeki günlerde farklı illerde merak edenler izleme fırsatı bulacaklar, onlara iyi seyirler diliyorum:) Peki izleyeniniz var mı?